6 Şubat 2009 Cuma


DEĞİŞİKLİKLER

Hayat değişikliklerden mi ibaret? Her an bir değişim var mı? Biz değişiklikleri hayatımızın akışını etkileyince mi fark edebiliyoruz. Bu büyük bir benliği göstermez mi? Bir süredir gönlümden geçen sorular bunlar. Hayat sahibiyiz, HAY’dan gelen tezahürle. GÜZEL, bizleri öyle döşemiş ki kabiliyetlerimizle bir şeyleri “oldurduk” sanıyoruz.

Değişimleri gördükçe kendi kurduğumuz dünyayı “tüm bir hayat olarak “ gördüğümüzü daha net anlıyoruz. Kendi ölçülerimizle, yetiştirilme koşullarımızla, gönlümüze hoş gelenlerle algılıyoruz hayatı. Zamanla bunlar kalıplaşıyor ve aşılması zorlaşıyor. Diğer yandan eğer algılarımızı Rahman ‘ın nefesiyle süslediysek o zaman hayat “yaşanır” oluyor. Rabbin “kulun zannı üzerine” olduğunu buyuruşu yine O’nun rahmetinden oluyor.

Değişikliklere alışmak ne kadar zor ! İnsan her şey bıraktığı yerde olsun, başladığı yerde bitsin istiyor. Her zaman duymaya alıştığı kelimeleri, sesleri duymak istiyor kulak. Diğer yandan bu, insanın kendini büyütüşünü göstermez mi? Yani bildiği, yaptığı, alıştığı doğru olsun- olmasın alışkanlıkların devam ettirilmesi kişinin kendinden sayılmaz mı?

Her şey gibi değişimler de fark etmek için, büyümek için var galiba…Bulduğunu sandığın gerçekleri, sırları tekrar, başka boyutlarıyla aramak için. Rabbin nefesini farklı kişilerle, ortamlarda, durumlarda başka tecellilerle hissetmek için…Kaçırırsan, göremezsen onu fark edebilmek için bir şans daha, bir rahmet daha…

Hiç yorum yok: