29 Ocak 2007 Pazartesi


"Kabe'den maksat velilerin ve nebilerin gönülleridir ve burası Allah'ın vahyinin yeridir. Kabe O'nun feri'dir. Gönül olmasa, Kabe neye yarar? Kalbin varsa eğer, kalbinin Kabe'sini tavaf et!" (Hz. Mevlana; Fih-i ma Fih, s:273)

17 Ocak 2007 Çarşamba

güzeli Hac da aramak...



selam ile... elhamdulillah bu yıl Hac bize de nasip oldu. "bir şeyler paylaşmak deyince şu aralar ilk gönlümden geçenler Hac hatıraları olunca anmadan geçemedim. her farzın sayısız hikmetleri var, amenna... Rabbin kıldığı hükümle, ömürde bir defa dahi bu tecrübeyi yaşamak gerçekten müthiş bir şey. Rahmetinin, Sınırlarının, Esmalarının o kadar çok olduğunu farkediyorsun ki... tabi bunun yanında kendinin ne kadar küçük olduğunu, "dev aynanın, nefsinin, BEN'inin" ne kadar büyük olduğunu... milyonlarca gönül aynı anda tek bir şeye, Ravza'ya, Kabe'ye odaklanıyor. onlarca ırk, dil aynı kelimelerle dua ediyor. dünyadan O'nun İsminden daha fazla tekrarlanan bir kelime var mıdır acaba :) Arafat'ta, aynı anda milyonlarca insan af dilerken, yeni bir başlangıç umarken, nefsinden şikayet ederken, "ben beni bıraktığımda sen beni bırakma Ya Rabbi" derken Onun Varlığından şüphe duyulur mu acaba! bu Kabe fotoğraf gece 03:30- 04:00 arası kaçak çekildi. o saatte bile yüzlerce insan zikir halinde, ibadet yolunda, 24 saat... 3. katından çektim, her katta en az o kadar insan vardı. bu görüntü, milyonlarca insanla beraber hareket etmek insanı Kabe'ye hayran bırakmaya yetiyor. düz mantıkla düşündüğünüzde şatafatsız bu binanın hiç bir çekiciliği olamaz dersiniz. Rabbin O'nu BEYTULLAH kılışıyla,tılsımı anlam kazanıyor. ben acizane kelimelerimle, ufak farkettiklerimle bu kadar kelimede ancak hayretimi aktarabildim. Rabbim anlayamadıklarımızı da farkettirsin, isteyenlere bu güzellikleri nasip eylesin, Haccımızı "mebrur" eylesin... selametle